Altı Çizili Satırlar

Bıçaklar Çekildi - Knives Out (2019)
Yıl
Yönetmen

Bıçaklar Çekildi, ünlü bir yazarın ölümünün ardındaki sırrı ortaya çıkarmaya çalışan bir dedektifin hikayesini konu ediyor. Ünlü bir suç romanı yazarı olan Harlan Thrombey, 85. yaş gününde evinde ölü bulunur. Meraklı bir araştırmacı dedektif olan Benoit Blanc, gizli bir şekilde cinayet araştırmasında yer almaya başlar. Harlan Thrombey'nin ailesine soruşturma için başvurulur, ancak aile tam anlamıyla hiçbir işe yaramazdır. Blanc, tüm bu yüzeyde görünenlerin altını kazımak ve tüm yalanları ortaya çıkararak Thrombey'nin ölümünün ardındaki gerçeği bulmak için zorlu bir mücadeleye girişir. Dedektif, araştırmasını ilerlettikçe, saklı kalan birçok gerçek ortaya çıkar.

Kaynak: http://www.beyazperde.com/filmler/film-267546/

Karmaşa ve grilik

Karmaşa ve grilik gerçekliğe değil, gerçeğe bir kez sahip olduktan sonra onunla ne yaptığınıza dayanır.

Bıçaklar Çekildi - Knives Out (2019)
Amerikan Güzeli (1999)

American Beauty
Lester Burnham (Kevin Spacey) bir magazin dergisinde çalışmaktadır. Kentin lüks banliyölerinden birinde karısı ve kızıyla yaşayan Lester orta yaş bunalımının eşiğine kadar gelmiştir. Emlakçılık yapan karısı Carolyn (Annette Bening) ona karşı ilgisiz ve soğuk davranır. Lise öğrencisi olan kızı Jane de (Thora Birch) onu küçük görmekte, saygısız davranışlarını günden güne arttırmaktadır. Bütün bunların üstüne bir de gazetedeki patronunun onu gerizekalı yerine koymasıyla kabusu daha da artar.

Sıradan bir adam

- Sen sapık bir pisliksin.

- Hayır. Sadece kaybedecek bir şeyi kalmayan, sıradan bir adamım.

Amerikan Güzeli (1999)
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
412
Baskı Tarihi
Mart 2015
Yazılış Tarihi
2013
ISBN
978-605-5029-35-7
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Kolektif Kitap
Editörü
Cihan Kara
Mütercimi
Ertuğrul Genç
Orijinal Adı
Sapiens A Brief History of Humankind

İsrailli Yazar ve Tarih Profesörü Yuval Noah Harari’nin kaleme aldığı Hayvanlardan Tanrılara Sapiens, son yılların en çok ses getiren kitapları arasında yer alıyor. Başlangıçtan bugüne insanın tarihsel yolculuğunu ele alan eser, bugünü meydana getiren tüm koşulları fenni ve sosyal bilimler ışığında detaylandırıyor.

Aile ve cemaatin çözülmesi

Devletler ve piyasalar insanlara reddedemeyecekleri bir teklifle geldi: "Birey olun! Ailenizden izin almadan kiminle istiyorsanız onunla evlenin. Büyüklerinize rağmen istediğiniz işi yapın. Ailenizle yemek yiyemeyecek de olsanız istediğiniz yerde yaşayın. Artık ailenize veya topluluğunuza bağımlı değilsiniz. Biz devlet ve piyasa olarak size bakacağız. Size gıda, barınma, eğitim, sağlık, sosyal haklar ve iş vereceğiz. İşsizlik maaşı, sigorta ve koruma sağlayacağız."


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
318
Baskı Tarihi
2016
Yazılış Tarihi
1959
ISBN
978-605-807-0059
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Hil Yayınları
Editörü
Güneş Öztürk
Mütercimi
Ömer Küçük
Orijinal Adı
The Sociological Imagination
"Sosyalbilimsel problemler, uygun bir şekilde formüle edildiklerinde hem kişisel sıkıntılara hem toplumsal sorunlara, hem biyografiye hem tarihe ve bunların karmaşık ilişkilerinin kesişim bölgesine yer vermelidir. Bireyin yaşamı ve toplumların inşası bu kesişim bölgesi dahilinde meydana gelir; ve sosyolojik tahayyül gücü, zamanımızda insan yaşamının niteliğinde bir fark yaratma fırsatını bu kesişim bölgesi dahilinde yakalar." (Tanıtım Bülteninden)

Akılcılık, Bürokrasi ve Özgürlük

Aklın insani ilişkilerdeki rolü ve aklın temeli olarak özgür birey fikri, yirminci yüzyıl sosyal bilimcilerinin Aydınlanma filozoflarından miras aldığı en önemli temalardır. Eğer bu temalar sıkıntıları belirlemede ve sorunları saptamada yararanacağımız temel değerler olarak kalacaksa, o halde akıl ve özgürlük idealleri artık eski düşünür ve araştırmacılar için olduğundan daha kesin ve çözümlenebilir problemler olarak yeniden formüle edilmelidir. Çünkü zamanımızda bu iki değer, yani akıl ve özgürlük, aşikar ancak güç algılanır bir tehditle karşı karşıyadır. Arka plandaki yönelimler iyi bilinmektedir. Büyük ve rasyonel örgütlenmeler -yani bürokrasiler- gerçekten de yükselişe geçmiştir, fakat bağımsız bireysel akılda genel olarak böyle bir gelişme meydana gelmemiştir. Gündelik yaşamlarının kısıtlı muhitlerinde kapana kısılmış sıradan insanlar, kendi muhitlerinin bağımlı birer parçası olduğu -rasyonel ve irrasyonel- büyük yapılar hakkında akıl yü­rütemez genellikle. Dolayısıya çoğu kere, görünüşte rasyonel olan ama hangi amaçlara hizmet ettiğini bilmedikleri birtakım eylemler gerçekleştirirler; en üst konumlarda olanların bile -Tolstoy'un generaleri gibi- yalnızca bu amaçları biliyormuş gibi yaptığı yönünde gittikçe artan bir kuşku ortaya çıkmıştır. Bu tür örgütlenmelerin artan bir işbölümüyle birlikte yükselişi, içlerinde akıl yürütmenin zor ya da olanaksız hale geldiği daha fazla yaşam, iş ve boş zaman alanını ortaya çıkarır. Sözgelimi bir asker, her bir eylemin bütün içerisindek yerini bilmeksizin ya da eylemin nihai amacı hakkında hiçbir fikre sahip olmaksızın, işlevsel olarak rasyonel bir eylemler dizisinin tamamını doğru bir biçimde yerine getirmektedir. Teknik yönden üst düzey bir zekaya sahip olan insanlar bile, fırlatılmış ilk atom bombasıyla sonuçlanacağını bilmeksizin kendilerine tahsis edilen görevi etkin bir biçimde yerine getirmektedir.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
318
Baskı Tarihi
2016
Yazılış Tarihi
1959
ISBN
978-605-807-0059
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Hil Yayınları
Editörü
Güneş Öztürk
Mütercimi
Ömer Küçük
Orijinal Adı
The Sociological Imagination
"Sosyalbilimsel problemler, uygun bir şekilde formüle edildiklerinde hem kişisel sıkıntılara hem toplumsal sorunlara, hem biyografiye hem tarihe ve bunların karmaşık ilişkilerinin kesişim bölgesine yer vermelidir. Bireyin yaşamı ve toplumların inşası bu kesişim bölgesi dahilinde meydana gelir; ve sosyolojik tahayyül gücü, zamanımızda insan yaşamının niteliğinde bir fark yaratma fırsatını bu kesişim bölgesi dahilinde yakalar." (Tanıtım Bülteninden)

Rasyonalite ve Özgürlük

Bilimin teknoloji kılığında geri dönmüş bir Mesih olmadığı ortaya çıkmıştır. Bir toplumda bilimsel tekniklere ve rasyonelliğe merkezi bir yer verilmesinin, insanların mitten, sahtekarlıktan ve batıl inançlardan arınmış olarak akla uygun bir şekilde yaşayacakları anlamına gelmediği anlaşılmıştır. Yaygın eğitim, bilinçli ve bağımsız bir anlama yeteneğiyle değil, teknolojik hamakat ve milliyetçi dar kafalılıkla da sonuçlanabilir. Tarihsel kültürün kitlesel yayılımı, kültürel duyarlılığın düzeyini yükseltmekten ziyade bayağılaştırabilir ve yaratıcı yenilikçilik olanağıyla sert bir mücadeleye girişebilir. Üst düzey bir bürokratik rasyonellik ve teknoloji, üst düzey bir bireysel ya da toplumsal anlama ve akıl yürütme yeteneği anlamına gelmeyebilir. İlkinden ikincisini çıkarsayamazsınız. Çünkü toplumsal, teknolojik ya da bürokratik rasyonellik, bireysel irade ve akıl yürütme kapasitesinin genel bir özeti değildir. Tam da bu irade ve kapasiteye sahip olma olasılığı, aslında görünüşe göre çoğu kez bu rasyonellik tarafından azaltılmaktadır. Rasyonel olarak örgütlenmiş toplumsal düzenlemeler, zorunlu olarak bireysel ya da toplumsal özgürlük artışının vesileleri değildir. Aslında bunlar genellikle zorbalık ve güdümleme araçlarıdır; tam da akıl yürütme olanağına, özgür bir insan olarak eylemde bulunma kapasitesine el koyma araçlarıdır.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
191
Baskı Tarihi
2000
ISBN
975-468-016-7
Baskı Sayısı
7. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Say
Mütercimi
Kâmuran Şipal
Orijinal Adı
Lebens Kenntnis
Çağdaş psikolojinin en önemli isimlerinden biri olan Adler, kurucusu olduğu “bireysel psikoloji”nin temel ilkelerini açık seçik dile getirdiği bu kitabında yaşamın amacı, aşağılık kompleksi, üstünlük eğilimi, yaşam üslubu, sağduyu eksikliği gibi neredeyse adıyla özdeş kavramları irdeliyor; çocukların okul eğitimi, evlilik, özgürlük, toplumsal koşullardan kaynaklanan erkek ve kadın farklılığını somut örneklerle inceliyor. “Adler’in psikolojik sistemi, psikoloji tarihinde ilk defa, bugün ‘toplumbilim’ diye tanımladığımız yöne dönük bir sistem olarak ortaya çıkmıştır.”Gardner Murphy“Demokrasi, eş

Üstünlük çabası asla son bulmaz

Üstünlük çabası asla son bulmaz. Gerçekten de, bireyin ruhunu oluşturur bu çaba. Daha önce söylediğimiz gibi, yaşam demek bir amaca ya da bir ideal kişiye varmak için çaba harcamaktır, amaç edinilen ideal kişiye doğru yol alış da üstünlük çabasıyla eyleme dönüştürülür. Yolunun üzerindeki her şeyi kendisiyle sürükleyip götüren bir ırmak gibidir ilgili çaba. Miskin çocukları, onlardaki aktivite eksikliğini, her türlü ilgi noksanlığım gördü mü, sanki hiç kımıldamadıklarını, hiç devinmediklerini söyleyesi gelir insanın. Öyleyken bu çocukların da kendilerine üstünlük sağlamak istediklerini görürüz. Bir istek ki, şöyle konuşturur onları: «Bu kadar miskin olmasaydım, bir cumhurbaşkanı olabilirdim.» İlgili çocuklar da devinir ve âdeta ihtiyatla çaba harcar, kendilerine alabildiğine değerli bir gözle bakarlar. Benimsedikleri görüşe göre, hayatın olumlu yanında bir sürü başarı elde etmeleri işten değildir, ne çare ki!.. Kuşkusuz bir aldanmadır bu, bir masaldır; ama hepimizin de bildiği gibi insanlar pek sık olarak masallar, la yetinirler. Özellikle cesaretsiz kimseler için söz konusu bir durumdur, bu. Böyleleri hayallere ve kuruntulara kapılır, kendilerini pek güçlü hissetmediklerinden hep dolambaçlı yollara sapar, yani güçlüklerle yüz yüze gelmekten sürekli kaçmaya bakarlar. Böyle kaçıp durmaları, savaşmaya yanaşmamaları, içlerinde gerçektekinden daha güçlü ve akıllı oldukları gibi bir duygunun uyanmasına yol açar.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
228
Baskı Tarihi
şubat 2005
ISBN
975-7270-02-4
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
istanbul
Yayın Evi
im yayınları
Editörü
ibrahim emir
Mütercimi
Erkıl Günur

Dini ve milliyetçi hareketlerin de bir değişiklik aracıdır

Dini ve milliyetçi hareketlerin de bir değişiklik aracı olduğu aynı şekilde herkesçe bilinmektedir. Geniş çaplı ve çabuk bir değişikliğin gerçekleşmesi için yoğun bir çaba veya heyecana elbette ki ihtiyaç vardır ve bu konudaki çabanın zenginlik vaadinden mi doğduğu, yoksa aktif bir kitle hareketiyle mi oluştuğu önemli sayılmamaktadır.

Sayfa Sayısı
263
Baskı Tarihi
2019
Yazılış Tarihi
2012
ISBN
9786050380712
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Alfa Basım Yayım Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti.
Editörü
Kerem Cankoçak
Mütercimi
Mehmet Ata Arslan
Orijinal Adı
The Illustrated Brief History of Time
Zamanın Kısa Tarihi 1988 yılındaki ilk basımından bu yana geçen yıllar içerisinde bilimsel yazın alanında bir başyapıt konumu kazandı. Kırk dile çevrildi ve dokuz milyonun üzerinde baskı yaparak dev bir uluslararası ün kazandı. Kitap o dönemde evrenin doğası hakkında öğrendiğimiz en son bilgiler göz önüne alınarak yazılmıştı, öte yandan o günden bu güne hem atom-altı dünyanın hem de büyük ölçekte evrenin gözlem teknolojilerinde olağanüstü ilerlemeler yaşandı. Bu yeni gözlemler Profesör Hawking’in kitabın ilk baskısında yaptığı kuramsal öngörülerin çoğunu doğrulayan nitelikteydi.

İnsancıl İlke

İnsancıl ilkenin zayıf ve güçlü olmak üzere iki versiyonu mevcuttur. Zayıf insancıl ilke, uzayda ve/veya zamanda büyük ya da sonsuz olan bir evrende akıllı yaşamın gelişmesi için gerekli zorunlu koşulların yalnızca uzay ve zamanda sınırlanmış belirli bölgelerde karşılanacağını ifade eder. Dolayısıyla bu bölgedeki akıllı varlıklar evrendeki yerelliklerinin varoluşları için zorunlu olan koşulları karşıladığını gözlemlediklerinde şaşırmamalıdırlar. Bu, bir bakıma refah içindeki bir muhitte yaşayan zengin birinin hiç fakir birini görmemesine benzer.

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
287
Baskı Tarihi
2007
ISBN
978-975-470-599-7
Baskı Sayısı
14. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Editörü
Mahmut ali Meriç
Aydın mı dersiniz, entelektüel mi dersiniz? İki kavrama farklı anlamlar mı yüklersiniz? Aydınlardan/ entelektüellerden çok şeyler mi beklersiniz, hiçbir şey beklemez misiniz?.. Öyle ya da böyle, kültürle derinlemesine alışveriş kaygınız varsa, zaman eksenine düşünce mesaisi düşürebiliyorsanız, bu kavramlar üzerine kafa yorarsınız, bu sorulara cevap ararsınız, ufuk ararsınız. Cemil Meriç’in “hakikatte içi de, dışı da bir” mağarayı anlattığı kitap, Mağaradakiler, bir “geniş ufuk” kitabı.

İçimizde bir ortaçağ keşişi yaşıyor

Üzerinde anlaştığımız hiçbir ilke yok. Dil perişan, mefhumlar kaypak, kelimeler köksüz. Politikanın çığlıkları yanında şiirin ve düşüncenin sesi boğuk bir inilti. Hıristiyanlaşmadık ama içimizde bir ortaçağ keşişi yaşıyor. Elbirliğiyle sarıldığımız tek müessese: Aforoz. Sevginin, anlayışın dayanışmanın kaybolduğu karanlık devirlerde tenkit susar, hiciv konuşur. Sağ uykuda, sol şuursuz. Her iki cephenin ortak vasfı; Kadirnaşinaslık. İnsanla insanı birbirinden ayıran duvarları hicvin dinamiti yıkar ancak. Silahların konuştuğu yerde şarkı söylenmez.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
412
Baskı Tarihi
Mart 2015
Yazılış Tarihi
2013
ISBN
978-605-5029-35-7
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Kolektif Kitap
Editörü
Cihan Kara
Mütercimi
Ertuğrul Genç
Orijinal Adı
Sapiens A Brief History of Humankind

İsrailli Yazar ve Tarih Profesörü Yuval Noah Harari’nin kaleme aldığı Hayvanlardan Tanrılara Sapiens, son yılların en çok ses getiren kitapları arasında yer alıyor. Başlangıçtan bugüne insanın tarihsel yolculuğunu ele alan eser, bugünü meydana getiren tüm koşulları fenni ve sosyal bilimler ışığında detaylandırıyor.

Homo (insan) cinsinin sapiens (zeki) türü

Ortak bir atadan evrimleşen türler "cins" adı verilen bir başlıkta toplanır. Aslanlar, kaplanlar, leoparlar ve jaguarlar Panthera cinsinin altındaki farklı türlerdir. Biyologlar organizmaları iki parçadan oluşan Latince bir isimle adlandırırlar. Önce cins, sonra tür. Örneğin aslanlar Panthera leo olarak adlandırılırlar, Panthera cinsinin leo türü.

Bu kitabı okuyan herkesin Homo sapiens olduğunu varsayabiliriz. Homo (insan) cinsinin sapiens (zeki) türü. Cinsler de kendi içinde ailelere ayrılırlar, örneğin kediler (aslanlar, çitalar, ev kedileri), köpekler (kurtlar, tilkiler, çakallar) ve filler (filler, mamutlar, mastodonlar). Bir ailenin tüm üyelerinin soyları kurucu bir anneye veya babaya dayanır. Örneğin en küçük ev kedisinden en vahşi aslana tüm kediler, yaklaşık 25 milyon yıl önce yaşamış ortak bir kedi atasını paylaşır.

Homo sapiens de bir aileye mensuptur. Bu sıradan bilgi tarihteki en sıkı korunan sırlardan biriydi. Homo sapiens uzunca bir süre kendisini diğer hayvanlardan ayrı, ailesiz (kuzeni veya kardeşi, hepsinden de önemlisi ebeveyni olmayan) bir yetim olarak gördü, ama durum böyle değildi. Sevelim ya da sevmeyelim, büyük maymunlar adı verilen gürültücü ve büyük bir grubun üyesiyiz. Yaşayan en yakın akrabalarımız arasında şempanzeler, goriller ve orangutanlar var, ve şempanzeler bunların en yakını. Yalnızca 6 milyon yıl önce, tek bir dişi maymunun iki kızı oldu. Bunlardan biri tüm şempanzelerin atası olurken, diğeri de bizim büyükannemiz oldu.