Türk Romanı

Türk romanında hassasiyet ve hayal zenginliğine mukabil, halis fikir kıtlığının sebeplerine gelince görülecek şey, edebiyatımızda şiir nev'inin eski ve bütün nev'ilere hakim bir an'aneye sahip oluşudur. Bunun için bir şiir azmanı olan Türk romanı, felsefe ve ilim kültürü mahsulü ciddî bir tahlile kapılarını açmamıştır. ../ Geniş bir felsefe kültürü ile beslenerek iyice semirmedikçe Türk edebiyatının roman olarak da, tarih olarak da, tenkit olarak da, benzine kan gelmeyeceğinin anlamak için yalnız bir Paul Bourget'inin teşekkülünde ilim ve felsefenin büyük payına dikkat etmemiz lâzımdır. Muasır Türk edebiyatındaki yavanlığın cesur bir tahliline girişebilmemiz için kültürsüzlüğümüzü itiraf etmekten işe başlayalım.
Peyami Safa - Sanat-Edebiyat-Tenkit - Sayfa 24

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
324
Baskı Tarihi
1999
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Ötüken
Bir sanat eseri, yaratıldığı devre göre ve o devrin hassasiyetini, zevkini ve anlayışını en iyi ifade ettiği için mi değer kazanır? Yoksa o devri aşan, her zaman için taze, hatta her zaman yeni güzelikleri keşfedilen ebedi değerlere mi sahiptir? Başka ve daha kestirme bir deyimle, bir eserin, bilhassa bir şaheserin değeri "tarihi" midir, "ebedi" mi? Batıda bu mesele çok münakaşa edilmiştir. Geçen asrın büyük Fransız tarihçisi ve filozofu Ernest Renan "İlmin Geleceği" adlı meşhur eserinde tarihi görüşü savunur. "Mutlak bir hayranlık daima sathidir.