Zeynelabidin Efendi'nin tasavvuftan ve dervişlikten ne anladığını, Medine'de Saatçi Osman Efendi şöyle anlatmıştı:
"Zeynelabidin Efendi'ye Medine'de sorulmuş ve: Efendi Hazretleri tasavvufu ve dervişliği en kısa olarak nasıl tarif edersiniz, denilmişti. Kendisinin bu suale verdiği şu cevabın, yıllardır tesiri altında bulunmaktayım:
"Derviş, hazır askerdir!"
"Böyle bir tarif, tasavvuf tarihinde görülmemiştir. Bu tarif beni kendimden geçirmiş, mest etmiştir... Bu tarife göre mücahidler hep derviştir ve dervişlerin de hep mücahid olmaları lâzımdır. Derviş, kendi nefsini terbiye edip İslâm'ı yaşadığı gibi, ümmet-i Muhammediye'yi de yaşatıp kurtarmakla vazifelidir...
Sahabe-i Kiram, en büyük dervişlerdir. Çünkü İslâm'ı hem yaşamış, hem yaşatmaya çalışmış ve daima hazır birer asker olarak cihad etmişlerdir."
      
             -
            Üstad Ali Ulvi Kurucu Hatıralar-1 -
            Sayfa 174
          
          Türü
          Hatırat
              Sayfa Sayısı
              393
          Baskı Tarihi
              Kasım 2007
          Yazılış Tarihi
              1992
          ISBN
              9944-125-03-2
          Baskı Sayısı
              3. Baskı
          Basım Yeri
              İzmir
          Editörü
              Şeref Yılmaz
          Yazan: AHMED ŞAHİN
Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228
Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor.
      
    