Sartre, ortalama Fransız aydınının entelektüel anlayışını şöyle belirtir: Entelektüel, zeka ile ilgili bir faaliyet (müspet ilimler, tatbikî ilimler,tıp, edebiyat v.s.) sayesinde az veya çok isim yapan ve kazandığı ünü kötüye kullanarak toplumu ve kurulu düzeni eleştiren bir nevi insan. Bu eleştiri, topyekün veya dogmatik (rnüphem veya açık, ahlakçı veya Marksçı) bir dünya görüşü adına yapılır. Örnek mi istersiniz? Atomun parçalanması üzerinde çalışan bilginlere entelektüel denmez; onlar sadece bilgindirler. Ama aynı insanlar imaline yardım ettikleri aletlerin büyük tahrip gücünden korkarak efkar-ı umumiyeyi atom bombasının kullanılmasına karşı uyarmak için bir araya gelir ve bir bildiri imzalarlarsa entelektüel olurlar. 
      
             -
            Mağaradakiler -
            Sayfa 20
          
          Türü
          Deneme
              Sayfa Sayısı
              287
          Baskı Tarihi
              2007
          ISBN
              978-975-470-599-7
          Baskı Sayısı
              14. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Editörü
              Mahmut ali Meriç
          Aydın mı dersiniz, entelektüel mi dersiniz? İki kavrama farklı anlamlar mı yüklersiniz? Aydınlardan/ entelektüellerden çok şeyler mi beklersiniz, hiçbir şey beklemez misiniz?.. Öyle ya da böyle, kültürle derinlemesine alışveriş kaygınız varsa, zaman eksenine düşünce mesaisi düşürebiliyorsanız, bu kavramlar üzerine kafa yorarsınız, bu sorulara cevap ararsınız, ufuk ararsınız. Cemil Meriç’in “hakikatte içi de, dışı da bir” mağarayı anlattığı kitap, Mağaradakiler, bir “geniş ufuk” kitabı.
      
    