Modernliğin gelişiyle birlikte tanrısızlaştıkları ve “dinsel dogmalar’a inançlarını yitirdikleri için insanların giderek bireysel düşünmeye. kendileriyle ilgilenmeye ve kendilerini önemsemeye başladıklarından söz edildiğini sık sık işitiriz. Bu öyküye göre, modem bireylerin kendi kendileriyle meşgul olmaları sekülerleşmenin bir ürünüdür ve dinsel inancın yeniden canlandırılmasıyla ya da seküler olduğu halde, modern kuşkuculuğun saldırısına maruz kalarak yıpranmadan önce hemen hemen tam hâkimiyeti elinde bulunduran büyük dinlerinkine benzer kapsayıcılığa başarıyla sahip çıkacak bir düşünceyle onarılabilir. Aslında bağlantıları bunun tersi bir sırada görmek gerekir. Modern gelişmeler, erkekleri ve kadınları, hayatlarının parçalandığını, herbiri farklı bir bağlamda ve farklı edimbilgisine (progmatics) göre peşinde koşulması gereken, birbirine gevşek bir şekilde bağlı amaçlara ve işlevlere bölündüğünü gören bireyler durumuna ittiği içindir ki, birleştirici bir dünya görüşünü destekleyen “her şeyi kapsayıcı” bir düşüncenin amaçlarına iyi hizmet etmesi ve dolayısıyla hayallerini etkilemesi ihtimal dışı kalmıştır.
      
          
             -
            Postmodern Etik -
            Sayfa 15
          
          Türü
          Araştırma
              Sayfa Sayısı
              352
          Baskı Tarihi
              2016
          ISBN
              978-975-539-181-6
          Baskı Sayısı
              3. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Editörü
              Mehmet Küçük
          Mütercimi
              Alev Türker
          Orijinal Adı
              Postmodern Ethics
          Yıllardır modern sanayi uygarlığını tartışıyoruz. İlk günahı kimin işlediğini, insanın bir zamanlar doğayla barışık bir halde yaşadığı o güzel günlere kimin son verdiğini, bizi fırtınaların orta yerinde kimin çırılçıplak bıraktığını bulmak için daha çok tartışacağız. Çünkü “Tanrı(nın) öldü”ğünü bilmek, geleneğin zincirlerini parçalamak yetmedi; bu kez özgürlük ciğerlerimizi yakmaya başladı. Özgürlük kendinin, ayrıca ötekinin sorumluluğunu üstlenmek, belirsizliklerle, çözülmez çelişkilerle sarmaş dolaş yaşamak, yani, modern bireyler olmak demekti.Ama ağır geldi özgürlük. Taşıyamadık.
