Ben insanın ruh, ruhun da bir tapınak olduğuna inanıyorum

Ben insanın ruh, ruhun da bir tapınak olduğuna inanıyorum. Bir başka deyişle, insan ruhunda bir tapınak, insan ruhunun bir tapınak olduğuna inanıyorum. İnsan orada kendi içine eğilir; o dupduru suda bulanıklığa ait ne varsa temizlenmeli ve o mermersi geometride tek ışık ve tek aydınlık yansımalıdır: Allah'a inanma ışığı ve ona inanma aydınlığı.

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
420
Baskı Tarihi
2005
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Klasik
Mütercimi
Hasan Tuncay Başoğlu
Bosna'nın özgürlük mücadelesiyle özdeşleşen Aliya İzzetbegoviç, siyasi bir figür olmanın yanında aynı zamanda çok önemli bir düşünür de. Onun eylemci kişiliğinin yanı sıra kendisini ele veren bilge kişiliği, öncülük ettiği özgürlük mücadelesinin karakterini belirlemiştir. Bu kitap, Aliya İzzetbegoviç'in bilge kişiliğinin billurlaştırdığı düşünce yoğunluklu metinlerden oluşmaktadır. Kısa ancak yoğun ve çarpıcı notlarda kendisini ele veren fikri derinlik, onun tarih kurucu kişiliğinin entelektüel boyutu hakkında zengin ipuçları vermektedir.

Malcolm X

* Malcolm X, İslâm aleminde herhangi bir ırkçı duygunun bulunmayışını nükteli bir şekilde "renk körlüğü" olarak tanımlar. Müslümanlar rengi değil insanı görürler. Renk önemli değildir ve insan hakkında hiçbir şey söylemez. 444. Not

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
312
Baskı Tarihi
2010
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Beyan Yayınları
Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlu`nu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu.

Tepki

Vurana vurursunuz. Vuramazsanız kaçarsınız. Kaçamazsanız eğer, yersiniz dayağı.

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
312
Baskı Tarihi
2010
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Beyan Yayınları
Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlu`nu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu.

Tepki

Televizyon bir şamardır. Hem de kendi hanemizde kendi elimizle suratımıza inen büyük bir şamar. Bize neler yasak, şunlar bunlar. İşte bu yasakları, bu haramları televizyonun bizim hanemizin içine kadar getirir her çeşidini, barını, umumhanesini, meyhanesini ve biz oturur Müslümanlığımızla, karımızla onu seyrederiz. Ve sonra deriz ki, nasıl oluyor da mukaddesâtımız elden giderken, bize vurularken ses etmez, vurana vuramayız. Düşünün bakalım televizyon karşısında muhallebi gibi gevşemiş bir Müslümanda değil cihat etmek, acaba kalkıp bir farzı ifa edecek kuvvet ve istek kalmış mıdır?

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
312
Baskı Tarihi
2010
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Beyan Yayınları
Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlu`nu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu.

Bir Değirmendir Bu Dünya

Adaşım Cahidî Ahmet Efendi’nin bir beyiti var, şöyle: Akil isen can gözün aç, tut kulak bu sözüme Bir değirmendir bu dünya öğütür bir gün bizi. (...) Güzel bir rüya görmüşsün. Elbette servete sahip olmak, onu çoğaltmak gereklidir. Serveti çoğaltmak demek ise onu tasadduk etmek, muhtaçları arayıp onlara dağıtmak ve sevdiklerine hediyeler vermektir…

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
312
Baskı Tarihi
2010
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Beyan Yayınları
Bir Değirmendir Bu Dünya, şiirlerinden, anı yazılarından ve hikâyelerinden tanıdığımız Zarifoğlu`nu başka bir açıdan tamamlamaktadır. O herkesin entel takıldığı bir zamanda çevresindeki meraklı insanlara, dostlarına, okuyucularına ilmihal okumayı tavsiye ediyordu. Namazların tadil-i erkân üzere kılınmasını, gece namazlarına kalkılmasını, hanımlara iyi davranılmasını, çocukları adam yerine koyarak karşımıza almamızı, yollarda zikirle yürümemizi telkin ediyordu.

Labirentimiz

Sanki sarılacağımız hiçbir ip kalmamış. Sanki boyanacağımız hiçbir boya yok. Sanki daha yakın, en yakın olabilme imkanı için vücudumuzun alacağı hiçbir şekil, sanki alnımızı koyacağımız bir alınlık temiz bir yeryüzü kalmamış. (...) Acaba ışık saçan bir adım atabilmek için alınyazımızda bir ihtimal var mı? Gözlerimize eski büyüklerin bakışlarından bir bakış demeti yansıyabilecek mi? (...) Mümkün müdür labirentte ne kadar rezil olursak olalım, bakışımız bulanıklaşmış olsun, ama basiretimiz kapanmasın..