Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
393
Baskı Tarihi
Kasım 2007
Yazılış Tarihi
1992
ISBN
9944-125-03-2
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İzmir
Yayın Evi
Kaynak
Editörü
Şeref Yılmaz
Yazan: AHMED ŞAHİN Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228 Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor.

İki Buçuk Liraya Sinema Bile Olmaz!

Arkadaşlarla listeler yaptık. Yedi mahalleyi dolaşacağız. Benim listemin başında, o günün zenginlerinden "Bey Amca" diye tanınan Halk Partili biri vardı. Dinle imanla alâkası, bu tarakta bezi yoktu. Ona gittim... Bey Amca ipe un sermeye başladı. "Oğlum, hükümetin eli olmazsa, bunu yaşatmazlar. Yarın yaparsınız edersiniz, alırlar kız lisesi yaparlar." Ne diyeceksin? Çaresiz: "Bey Amca, biz yapacağız; yapan sevabını kapar, yıkan günahını alır. Gönlünden ne koparsa..." dedim. Kasayı açtı iki buçuk lira çıkardı, verdi. "Bey Amca, eğer siz bunu cennete girmek için veriyorsanız; adamı bugün iki buçuk liraya sinemaya sokmuyorlar!.."

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
151
Baskı Tarihi
1976
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Dergah Yayınları
Batılılaşma İhaneti esas itibariyle yakın tarihe yönelik bir meydan okumadır. Merhum Cemil Meriç kitap yayınlandığı zaman onu bir 'ithamname' olarak nitelemişti. Kitabın yirmi yıldır azalmayan bir ilgiye mazhar olması şüphesiz öncelikle ele aldığı konunun aktüalitesini yitirmemesinden kaynaklanıyor. Fakat sırf konunun güncelliği böyle bir sonuç doğurmaya yetmez. Ele aldığı hususları cesaretli değerlendiriş biçimi ile birlikte, vardığı sonuçlar da ilginin sürekliliğini sağlamıştır. Yazarı kitabın gördüğü ilgiyi, en çok maşeri vicdana, kamunun hislerine tercüman olmasına bağlamaktadır.

Yalakalıkta sınır tanımayanlar 3

Atatük'e tekbir Atatürk'e ekber! Atatürk ekber! Ancak O var: Atatürk! Evliya odur,peygamber odur,sanatkar Atatürk. Talihe hakim zekaya önder,doğma serdar Atatürk! Bunları geçti insan büyüğü: Kendi kadar Atatürk! Atatürk ekber! Atatürk ekber! Bizde O var: Atatürk! Ne Evliya ne peygamber...Halkına yar Atatürk! Betin,1950. Sonrakiler defterinde

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
151
Baskı Tarihi
1976
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Dergah Yayınları
Batılılaşma İhaneti esas itibariyle yakın tarihe yönelik bir meydan okumadır. Merhum Cemil Meriç kitap yayınlandığı zaman onu bir 'ithamname' olarak nitelemişti. Kitabın yirmi yıldır azalmayan bir ilgiye mazhar olması şüphesiz öncelikle ele aldığı konunun aktüalitesini yitirmemesinden kaynaklanıyor. Fakat sırf konunun güncelliği böyle bir sonuç doğurmaya yetmez. Ele aldığı hususları cesaretli değerlendiriş biçimi ile birlikte, vardığı sonuçlar da ilginin sürekliliğini sağlamıştır. Yazarı kitabın gördüğü ilgiyi, en çok maşeri vicdana, kamunun hislerine tercüman olmasına bağlamaktadır.

Yalakalıkta sınır tanımayanlar 2

Peçesini atan Türkiye Atatürk yarım bir İlahtır;Türklerin babasıdır.Hiç bir devlet şefi için hayatında bu kadar heykel dikilmemiştir. Ne Mussolini'nin ne Hitler'in ,ne de Lenin'in anıtları onunkilerle ölçülemez Cumhuriyet 5.8.1935, sf 15

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
151
Baskı Tarihi
1976
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Dergah Yayınları
Batılılaşma İhaneti esas itibariyle yakın tarihe yönelik bir meydan okumadır. Merhum Cemil Meriç kitap yayınlandığı zaman onu bir 'ithamname' olarak nitelemişti. Kitabın yirmi yıldır azalmayan bir ilgiye mazhar olması şüphesiz öncelikle ele aldığı konunun aktüalitesini yitirmemesinden kaynaklanıyor. Fakat sırf konunun güncelliği böyle bir sonuç doğurmaya yetmez. Ele aldığı hususları cesaretli değerlendiriş biçimi ile birlikte, vardığı sonuçlar da ilginin sürekliliğini sağlamıştır. Yazarı kitabın gördüğü ilgiyi, en çok maşeri vicdana, kamunun hislerine tercüman olmasına bağlamaktadır.
Neden Altını Çizdim?
Başbakanı peygamber yerine koyan beyinsizi duyunca hiç şaşırmadım .Bu ülkenin çok çok öncelerden beri alışık olduğu bir durum.ilk değil ki son olsun. Neyse ben gene de inş birdaha böyle şeyler duymayız diyeyim

Yalakalıkta sınır tanımayanlar 1

Yürekten sesler Atatürk'ün tapkınıyız.Her şey (O) dur.Her yerde (O) var. Her gökte (O) eser.Her enginde (O) çağlar. Atatürk benim değildir. Atatürk senin değildir. Atatürk onun değildir. Atatrük; Benimdir ,senin, onundur,acunundur,evrenselindir,,geçmişerindir,geleceklerindir,ilksizliğindir,sonsuzluğundur. Her şeyde Atatürk! Yerde O!..Gökte O!..Denizde O...Varda O!..Yokta O!..Her şeyde O!.. Atatürk! Onun yüreği okyanustur:Türk için;yat için! Barış için; insanlık, insanlık,insanlık için köpüklenip dalgalanır. Her şey (O)dur; (O) her şeydir. Her yerde Durduk Yerde Atatürk! Yerdedir,göktedir, sudadır. Alandsadır,diktedir,pusudadır. Görünmezi görür! Bilinmezi bilir. Duyulmazı duyar! Sezilmezi sezer!,ezilmezi ezer! Hep ,her (O)dur! Her şeyde Atatürk! Elimizi yüzümüze; Gönlümüzü özümüze kapıyoruz. Biz sana tapıyoruz! Biz sana tapıyoruz! Her yerde ,her şeyde, her işte ,her gidişte..hep(O)! Hep(O)! Hep (O)! Hep Atatürk! Ey dilim bu ne dildir? Bu dili acuna bildir! Ah Atatürk Atatürk! En büyüksün en büyük! Bir dizginsiz At gibi,bırak beni koşayım! Gösterdiğin kırana coşayım ,ulaşayım! Varsın!Teksin! Yaratansın! Sana bağlanmayanlar utansın! Ah nolaydın, nolaydın...Sade Türk'ün olaydın. Altınsel oldun Atam! Evrensel oldun Atam, Mutlarda günler bana Umulmaz ünler bana. Bu sesim: İçten geliyor içten! Beni sen yaratmadın balçıktan kerpiçten! Beni benden yarattın ,kendini bana kattın Atam, Atam, Atatürk! En büyüksün, en büyük! Aka Gündüz Hakimiyeti Milliye(Ulus) 4.1.1934, sf3

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
125
Baskı Tarihi
2007
Yazılış Tarihi
2007
ISBN
978-975-278-246-4
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Işık Yayınları
Editörü
Haydar Yıldırm
Cemil Meriç ülkemizin yetiştirdiği önemli fikir adamlarından. Üstad Bediüzzaman Said Nursi ise, hayatıyla, eserleriyle içinde bulunduğumuz çağı etkilemiş, geleceğe de sevgi ve ümit tohumları saçan bir büyük insan. Peki böyle değerli bir insanı Cemil Meriç’in ifadelerinde tanımak, görmek nasıl olurdu? Cemil Meriç'le Nur Sohbetleri kitabı, böyle bir gaye ile telif edilmiş bir eser.

Cemil Meriç'in gözünden Said Nursi

Tanzimat'tan beri kendi ruh dünyalarından ısrarla uzaklaştırılan nesiller bir abesten bir abese yuvarlanmaktadırlar.Bugünün Türk insanı, kaybolan bir cennetin hasreti içindedir.Avrupa'nın yalanlarından bıkmıştır.Said Nursi bir havaridir. Yüz binlerin ona koştuğunda,uğradığı haksızlıklarında payını unutmamalıyız.Bu milletin vicdanı daima mazlumların yanındadır.Demek ki, tarihi tahrife memur edilen yabancılaşmış bir entelijansiyanın yalanlarından,iftiralarından ,bayağılıklarından iğrenen,masum ve mazlum kalabalık, Said Nursi'de ma'şeri emellerinin,rüyalarının ve tahassurlarının ifadesini bulduğu içindir ki;O'nu bir muhabbet ve tesanüt remzi olarak bağrına basmıştır.

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1982
ISBN
975-00125-1-8
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Doğu Kütüphânesi
Editörü
Halil Açıkgöz
Bu kitabın yazarı aslında Halil Açıkgöz ancak altını çizdiğimiz tüm satırlar Cemil Meriç'e ait olduğundan yazarı Cemil Meriç olarak girdik.

Gayri Türk'lerin ideolojisi: Türkçülük

Türkçülüğün mümessillerinin hemen hepsi gayri Türk'tür. Mesela Ahmet Vefik Paşa'nın anası Rum'dur. Şemseddin Sami halis Arnavut'tur.

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1982
ISBN
975-00125-1-8
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Doğu Kütüphânesi
Editörü
Halil Açıkgöz
Bu kitabın yazarı aslında Halil Açıkgöz ancak altını çizdiğimiz tüm satırlar Cemil Meriç'e ait olduğundan yazarı Cemil Meriç olarak girdik.

Türkçülük

İkinci Meşrutiyet'ten önce Türkçülük yoktur.

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
0
Baskı Tarihi
2000
ISBN
975-7462-94-2
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Dergâh
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış yazılarından derlenen "Yaşadığım Gibi" yazarın, şair, hikayeci - romancı ve edebiyat tarihçisi olarak millî kültürümüzle ilgili özlü fikirlerini yansıtmaktadır.

Aşk ve Ölüm

Sevdiğim bir muharrir "Aşk, ölümün gülümseyen yüzüdür" der. Bu mes'ut cümleyi her hatırladıkça, onu kendim söylememiş olduğuma müteessir olurum. Çünkü, bu iki mefhumdan birini, ötekini hatırlamadan hiçbir zaman düşünmedim; hattâ onlar benim için eş doğmuş mefhumlar değil, birbirini tamamlayıcı yegâne hakikatlerdir.

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
352
Baskı Tarihi
1997
ISBN
975-7032-11-5
Baskı Sayısı
4. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Dergah Yayınları

Sahnenin dışındakilerden bir kesit

Bu balkan harbinin henüz bittiği o meyus ,ateşli yıldı. Biz küçükler ,bir bakıma zaruretle baş eğmeyi öğrenmiş olan büyüklerden fazla ,hazmedilmemiş mağlubiyetin acısı içindeydik. Bütün mekteplerde güfteleri bestelerinden, besteleri güftelerinden garip intikam marşları söyleniyordu. Bir gün İhsan , üstümüzdeki musiki dershanesinde söylenen bu marşlardan birini dinledikten sonra başını salladı ve: -Kötü...Çok kötü dedi.Evvela musiki değil .Bunu söylerken gözlerinin içi parlıyordu. Çoçuklar hep birden bağırıştılar: -Efendim,hocamız yazdı onu... Bu doğru idi ,bestenin kötülüğüne rağmen ve bu yüzden hepimiz iftihar ediyorduk. İhsan duymazlıktan geldi -Sonra da lüzumsuz...Bu gibi şeyler, sonunda milletlerin hayatlarında içinden bir türlü çıkılmayan kuyular haline gelir!His üzerine terbiyeyi kaldırmalı artık!Bizim için öbür milletlerden daha tehlikeli oluyor.Çünkü bu yüzden hareket ve düşünce hürriyetimizi kaybediyoruz, lüzumsuz maceralara sürükleniyoruz.İki yüz yıldan beri alalım düşmandan eski yerleri...diyerek yaşıyoruz ve mütamadiyen kaybediyoruz

Türü
Hikâye
Sayfa Sayısı
364
Baskı Tarihi
Kasım 1999
Baskı Sayısı
4. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Dergâh

Alışmak

Zaten hayat dediğimiz bu kapalı dairenin asıl mucizesi,bu alışmak değil miydi? En sevdiğimiz mahlukları bile kaybetmeye alışmıyor muyuz?Günlerce aylarca senelerce görmemeğe,mutlak,kat'i bir gurbet içinde yaşamağa alışmıyor muyuz? Bana gelince , kaybettiğim şeyi yani kendimi hiçbir zaman sevmedim