Ortak yönlerin, ayrılıklara nazaran üstünlüğüne karşın, kutsal metinlerde anlatılan olaylardaki somut farklılıklar, iki din (İslam ve Hıristiyanlık) arasında çeşitli önemli ayrımlara yol açar. Bunun bir örneği, Hristiyan ve Yahudiler için Tanrıya kurban edilen İbrahim'in oğlunun Müslümanlarda olduğu gibi Hacer'den doğma İsmail değil, Sarah'dan doğma İzhak olmasıdır. Bu nedenle Orta Çağ Hristiyanları, jeneolojik açıdan Arapları soyları İsmail'den gelen kavim olarak görmüş ve onları İsmaililer veya Haceriler olarak anmışlardır. Kökeni çok daha eskiye dayansa da Haçlı Seferleri sırasında sıkça duyulan bir başka adlandırma "Serazen" (Saracen) olmuştur. O tarihlerde bu terim genel anlamıyla pagan, inançsız ya da imansız gibi olumsuz anlamlar taşıyordu ve bununla doğrudan Orta Doğulu göçebe Araplar kastediliyordu.
(Bülent Coşkun'un önsözünden)
      
             -
            İlahi Komedya (Nurseren Yurtman tercümesi) -
            Sayfa 27
          
          Türü
          Şiir
              Sayfa Sayısı
              736
          Baskı Tarihi
              Ekim 2013
          Yazılış Tarihi
              1300
          ISBN
              978-605-08-1241-1
          Baskı Sayısı
              1. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Editörü
              Ayşe Tuba Ayman
          Mütercimi
              Nurseren Yurtman
          Orijinal Adı
              La Divina Commedia 
          Dünya edebiyatının temel metinlerinden biri olan İlahi Komedya, yedi yüz yıllık geçmişiyle birçok edebî esere ilham kaynağı olagelmiştir. Dante’nin hem yazarı hem de başkahramanı olduğu bu destansı anlatıda ölümden sonraki hayata yapılan yedi günlük bir yolculuk anlatılır. Dante, sırasıyla Cehennem, Araf ve Cennet’ten geçerek buralardan edindiği izlenimlerini okuyucuya lirik bir dille aktarır. Böylece Orta Çağ Batılı insanının zihnindeki “ahiret” algısı gözler önüne serilirken, ortaya tarihin en uzun şiirlerinden biri çıkmış olur.