Türü
          Roman
              Sayfa Sayısı
              0
          ISBN
              6051144351
          Baskı Sayısı
              0. Baskı
          Kocatepe Camii’nin karşısında, Olgunlar Sokak’ın başında eski bir apartman vardır, Vefa Apartmanı. Kapısında, Vefa 38 yazılı bir levha asılıdır… Bu aziz insanın, Tevfik İleri’nin hikâyesi oradadır…
      
    Türü
          Deneme
              Sayfa Sayısı
              324
          Baskı Tarihi
              1999
          Baskı Sayısı
              2. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Bir sanat eseri, yaratıldığı devre göre ve o devrin hassasiyetini, zevkini ve anlayışını en iyi ifade ettiği için mi değer kazanır? Yoksa o devri aşan, her zaman için taze, hatta her zaman yeni güzelikleri keşfedilen ebedi değerlere mi sahiptir? Başka ve daha kestirme bir deyimle, bir eserin, bilhassa bir şaheserin değeri "tarihi" midir, "ebedi" mi?
Batıda bu mesele çok münakaşa edilmiştir. Geçen asrın büyük Fransız tarihçisi ve filozofu Ernest Renan "İlmin Geleceği" adlı meşhur eserinde tarihi görüşü savunur.
"Mutlak bir hayranlık daima sathidir.
      
    İşkembe-İ Kübra Edebiyati
Türk edebiyatının yalnız bir gönül edebiyatı halinde  kalması ve gönül işlerinden ayrı bir mesele kabul etmemesi, marifet vasıtasında bütün zekâ değil, yalnız gönül, yâni bir nevi aşk muhayyilesi oluşundandır. Üstüne zihnin pek az emeği geçen, bu gönülden dolma edebiyat, galip tarafiyle, hep gönül mevzuu içinde kalarak, dünya tefekkürünü ayaklandıran diğer birçok meseleleri düşünmeye hiç yanaşmadı, kültürsüzlüğü de bundandır.
Kızıl bir edebiyat düşmanı olduğunu gizlemeyen her fizik ve riyaziye mualliminin öfkesi, işkembe-i kübrâ ilmi dedikleri bu gönül edebiyatına, edebiyatın bu emeksiz tembel harcı, kolay tarafına karşıdır. Sadelik cereyaniyle büsbütün kolaylaşan bu edebiyat, son yıllarda orta mektep çocuklarına kadar her gencin kumbarasını boşaltarak üç dört formalık birer şiir kitabı neşretmesindeki cesareti gün geçtikçe daha çok besliyor. Edebiyatın bir hayâl oyununa inhisar etmesindeki basitlikten doğan bu teşrik, o çocukcağızları okumaktan ziyade yazmaya, tam bir zihin  cehdi yerine fantaziye doğru sürükledikçe edebî felâketimiz devam edecektir.
Kültür Haftası, 18 Mart 1936
      
              
               
