Türü
          Araştırma
              Sayfa Sayısı
              520
          Baskı Tarihi
              Haziran 2006
          Yazılış Tarihi
              2006
          ISBN
              975-293-478-1
          Baskı Sayısı
              5. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          İpek Çalışlar’ın yazmış olduğu “Latife Hanım” kitabı Doğan Kitap’dan çıkmış ve 520 sayfa.  Nurten Şerbetçi'nin Haksöz-Haber için yaptığı değerlendirme:
Cumhuriyet’in Elit Kadın Modeli
Yazan: Nurten ŞERBETÇİ
Yazı Kaynağı: Haksözhaber
      
    Neden Altını Çizdim?
              Her şeyden önce, bu anlatılanlar doğruysa, Mustafa Kemal'in odasına kendi resmin asması bayağı garip. Kim kendi resmini çerçeveletip odasına asar ki? İkinci olarak bir bayanın bu üslubu nasıl olup da romantik, lirik vs. bulabileceğini düşünmekte güçlük çekiyorum...
          Garip bir evlenme teklifi
Bir sabah Mustafa Kemal evden çıkarken kendisini geçiren Latife’ye beklenmedik bir ricada bulundu.
"Latifçiğim bugün odamı siz toplayabilir misiniz?" Elbette Paşam" diye cevap verdi Latife, 
Mustafa Kemal'in yatak odasına girince "Allah Allah" diye mırıldandı. Yatak yapılmış, her şey yerli yerine konmuştu.
“Acaba niye odamı topla" demişti. Yerli yerinde olmayan tek bir şey vardı o da Mustafa Kemal'in duvardaki resmiydi. Nedense yatağın üzerine bırakılmıştı. Her sabah bahçeden koparıp onun başucuna bıraktığı gül de çerçevenin üzerinde duruyordu. Latife resmi, aklına bir şey gelmeden yeniden duvara astı. Unutulduğunu sanmıştı. Belki o gece, belki de ertesi gece, Latife ile Mustafa Kemal baş başa sofraya oturduklarında, Mustafa Kemal, "Latif, o gün odamı toplarken dikkatinizi çeken bir şey olmadı mı?" diye sordu. Latife bu soruya ilk anda cevap verememişti.
“Yatağın üzerinde bir resim vardı, alıp duvara astım" dedi. Mustafa Kemal, başladığı oyunu sürdürmeye kararlıydı. “Lütfen odaya gidip, o duvara astığınız resmi getirir misiniz." Muzip bir hali vardı. Latife de bir anlam veremedi, ama hemen gitti ve resmi çivisinden çıkartıp getirdi.
"Lütfen arkasına bakar mısınız?" diye devam etti Mustafa Kemal.
Latife'nin kafasından bin bir şey geçiyordu, ama işi bir türlü çözemiyordu. Mustafa Kemal'in el yazısını görür görmez tanıdı. Yazıyı ilk başta göremediğine hayıflandı. Affedilecek şey değildi yaptığı.
Sen bu resme bak 
Ve hâlâ hayır diyorsan 
Bir daha teklif etmeyeceğim!
Latife'nin sabah ona bıraktığı gül de resmin kenarına iliştirilmişti.
      
              
              