Türü
          Araştırma
              Sayfa Sayısı
              191
          Baskı Tarihi
              2000
          ISBN
              975-468-016-7
          Baskı Sayısı
              7. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Mütercimi
              Kâmuran Şipal
          Orijinal Adı
              Lebens Kenntnis
          Çağdaş psikolojinin en önemli isimlerinden biri olan Adler, kurucusu olduğu “bireysel psikoloji”nin temel ilkelerini açık seçik dile getirdiği bu kitabında yaşamın amacı, aşağılık kompleksi, üstünlük eğilimi, yaşam üslubu, sağduyu eksikliği gibi neredeyse adıyla özdeş kavramları irdeliyor; çocukların okul eğitimi, evlilik, özgürlük, toplumsal koşullardan kaynaklanan erkek ve kadın farklılığını somut örneklerle inceliyor.
“Adler’in psikolojik sistemi, psikoloji tarihinde ilk defa, bugün ‘toplumbilim’ diye tanımladığımız yöne dönük bir sistem olarak ortaya çıkmıştır.”Gardner Murphy“Demokrasi, eş
      
    Üstünlük çabası asla son bulmaz
Üstünlük çabası asla son bulmaz. Gerçekten de, bireyin ruhunu oluşturur bu çaba. Daha önce söylediğimiz gibi, yaşam demek bir amaca ya da bir ideal kişiye varmak için çaba harcamaktır, amaç edinilen ideal kişiye doğru yol alış da üstünlük çabasıyla eyleme dönüştürülür. Yolunun üzerindeki her şeyi kendisiyle sürükleyip götüren bir ırmak gibidir ilgili çaba. Miskin çocukları, onlardaki aktivite eksikliğini, her türlü ilgi noksanlığım gördü mü, sanki hiç kımıldamadıklarını, hiç devinmediklerini söyleyesi gelir insanın. Öyleyken bu çocukların da kendilerine üstünlük sağlamak istediklerini görürüz. Bir istek ki, şöyle konuşturur onları: «Bu kadar miskin olmasaydım, bir cumhurbaşkanı olabilirdim.» İlgili çocuklar da devinir ve âdeta ihtiyatla çaba harcar, kendilerine alabildiğine değerli bir gözle bakarlar. Benimsedikleri görüşe göre, hayatın olumlu yanında bir sürü başarı elde etmeleri işten değildir, ne çare ki!.. Kuşkusuz bir aldanmadır bu, bir masaldır; ama hepimizin de bildiği gibi insanlar pek sık olarak masallar, la yetinirler. Özellikle cesaretsiz kimseler için söz konusu bir durumdur, bu. Böyleleri hayallere ve kuruntulara kapılır, kendilerini pek güçlü hissetmediklerinden hep dolambaçlı yollara sapar, yani güçlüklerle yüz yüze gelmekten sürekli kaçmaya bakarlar. Böyle kaçıp durmaları, savaşmaya yanaşmamaları, içlerinde gerçektekinden daha güçlü ve akıllı oldukları gibi bir duygunun uyanmasına yol açar.
      
              
              Türü
          Deneme
              Sayfa Sayısı
              128
          Baskı Tarihi
              2016
          ISBN
              978-605-507-570-5
          Baskı Sayısı
              1. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Editörü
              Nursel Calap
          Mütercimi
              Pelin Vural
          Orijinal Adı
              The Wisdom Of Insecurity
          "Çağdaş Batı dünyası için Doğu disiplinlerinin belki de en önemli yorumcularından olan Watts, "yazılamaz olanı güzel bir şekilde yazma" yeteneğine sahiptir."
-Los Angeles Times-
Kalkınma
"Kalkınma bir göz boyama, yarını hayal etmekse bugün korktuğumuz acılardan tümüyle bir kaçıştır."
 
Türü
          Araştırma
              Sayfa Sayısı
              228
          Baskı Tarihi
              şubat 2005
          ISBN
              975-7270-02-4
          Baskı Sayısı
              8. Baskı
          Basım Yeri
              istanbul
          Editörü
              ibrahim emir
          Mütercimi
              Erkıl Günur
          Umut Ekmekten Çekicidir
Modern bir toplumda insanlar ancak ardı arkası kesilmez telaşlı bir hayatın meydana getirdiği şaşkınlık içinde yaşadıkları sürece umutsuz yaşamaya dayanabilirler. İşsizliğin oluşturduğu karamsarlık, yalnız yoksulluk korkusundan değil, hayallerde yarattığı geleceğe ait boşluktan da ileri gelmektedir. İşsiz kalan kişilerin, kendilerine maddi yardım yapanlar yerine, kendilerine umut aşılayanları takip etmeleri daha güçlü bir ihtimaldir.
      
              
              Türü
          Araştırma
              Sayfa Sayısı
              228
          Baskı Tarihi
              şubat 2005
          ISBN
              975-7270-02-4
          Baskı Sayısı
              8. Baskı
          Basım Yeri
              istanbul
          Editörü
              ibrahim emir
          Mütercimi
              Erkıl Günur
          Değişim Motoru Olarak Umut
Bir ülkeye veya dünyaya yeni düzen vermek isteyenler, bunu hoşnutsuzluğu körüklemek veya hedeflenen değişikliğin doğru ve yararlı olduğunu göstermek veya halkı yeni bir hayata zorlamak yoluyla başaramazlar. Bunu başarmak için, geleceğe ait büyük umutların nasıl alevlendirileceğini ve alevin nasıl körükleneceğini bilmeleri gerekir. Ortaya atılan umudun şekli önemli değildir; bu ahiretteki cennet olabileceği gibi, dünya cenneti, yağmacılık, hesapsız servet, efsanevi başarı ve dünya egemenliği de olabilir. 
      
              
              Psikoloji ve çözüm
"Psikoloji bilimi sayesinde gizli maksatlarımızı deşifre ediyorlar. Psikoanalitik yöntemler hepimizin ipliğini pazara çıkardı sonunda. Hah ha. Oysa psikoloji dedikleri nedir? Bilim midir? Psikoloji çözüm sunmaz ki, sadece sorunu söyler. sen delisin, der adama; obsesif deli. Tamam da kardeşim, iyileştirsene beni. Kusura bakma, nasıl iyileştireceğimi bilmiyorum. Ama bildiğim şu: sen delisin. Hoppalaaa!"
      
              
              Türü
          Roman
              Sayfa Sayısı
              701
          Baskı Tarihi
              2009
          Yazılış Tarihi
              1941
          ISBN
              978-975-10-3025-2
          Basım Yeri
              İstanbul
          1888 yılında Beylerbeyinde doğan Refik Halid, 18.yüzyıl sonlarında bir kolu Mudurnudan İstanbula göçen Karakayış ailesindendir. Galatasaray Sultanisi ve Mekteb-i hukuk da okuyan yazar, Meşrutiyet sıralarında gazeteciliğe başlamıştır.Kısa sürede üne kavuşmuş Fecri Ati edebiyat topluluğunun kurucularından olmuştur. Kirpi adıyla taşlamaları ve siyasal yazıları sonucu İttihat Terakki hükümetince Anadolu nun çeşitli illerinde 5 yıl sürgüne gönderilmiş, ancak 1.Dünya Savaşının son yılı İstanbula dönebilmiştir.Dönüşünde Robert Kolejde Öğretmenlik, Sabah Gazetesi başyazarlığı, ilk kez Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan Refik Halid, bu ara tanınmış Aydede mizah dergisini de çıkarmıştır. Bazı siyasal davranışları yüzünden memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Halebe yerleşerek Vahdet Gazetesini çıkarmış, Hatayın Türkiyeye bağlanmasında yazıları ve çalışmaları ile katkıları olmuştur. 1938de yurda dönen Refik Halid, çeşitli dergi ve gazetedeki günlük yazıları ve 20 kadar romanı ile yaşamını sürdürmüştür. 18.7.1965 tarihinde İstanbulda ölen yazar; tekniği, dilinin güzelliği, taşlamalarının inceliği ve tasvirlerinin kuvveti ile ün yapmış, Modern Türk Edebiyatının temel taşlarından biri olmuştur. (Arka Kapak)
      
    Neden Altını Çizdim?
              Şu cümle çok enteresan: "
Tasavvuf, din ve cinsi şehvet hakikaten kuvvetli bir tahassüs halinde birbirine mezcolurlar."
          Tasavvuf, din ve cinsi şehvet hakikaten kuvvetli bir tahassüs halinde birbirine mezcolurlar."
Din Aşk Tasavvuf ve Şehvet
Köyde tam seksen gün çile dolduran bir derviş hayatı sürdü; dünyadan tecerrüt etti. Durmamacasına ism-i celâl çekti, zikirlerin envaını, yani lisanî, cehrî, kalbi, sırrî, hali ve hafiy-yül hafi, her şekliyle yerine getirdi.
İnanarak mı? Evet; zira Baki din ile şehvetin karışmasından hasıl olmuş acayip ve fasılalı bir iman ehlidir de! Von Krafft-Ebing'in anlattığı gibi din cezbesi aşk cezbesinin yakın akrabasıdır; mukabelesiz kalmış talihsiz aşklar çok defa tesellisini, tavizini dindarlıkta bulur. Yine bu zata göre sapıklarda din ve erotízma gayet karakteristik şekilde birbirlerine karışır, din gibi aşkın da bazı mistik hususiyetleri vardır. İşte mistik ve erotik iki cins heyecanın bir iman teşkil ederek birbirine karışmasının sebebi de budur.
A, Forel de -Baki`nin ruh halini anlatmaya yarayan- şu mütalaadadır: "Hezeyanları dinî ve tasavvufi heyecanlarla birleşen ve bilhassa tasavvuf yoluyla etrafındaki normal insanlar üzerinde bile derin tesirler husule getiren sapıkları her ruh hekimi tanır. Bu hastaları o derece inandırıcı yapan şey bizzat kendi kendilerine inanmalarıdır."
Diğer taraftan Katolik tarihi mesela “Aşkl Aşk! Artık tahammül edemiyoruml” diye bağıran, papazlara sarılan azizeler ve ihtirastan kuduracak hale gelmiş azizlerle doludur.
Tasavvuf, din ve cinsi şehvet hakikaten kuvvetli bir tahassüs halinde birbirine mezcolurlar.
Baki bütün bu tiplerin mükemmel bir halitası, bir “érotico-religieux” idi. Seksen gün dinî bir vecd halinde zikir ve ibadetle yaşadı. Fakat karar verdiği gibi bunu doksan dokuz güne çıkaramadı; sekseninci günü şehevî müthiş rüyalarla geçen bir gecenin sabahı, tıpkı azize Catherine'in feryadını hatırlatan coşkunlukla:
“Artık tahammül edemiyorum! Neşide! Neşidel” diye hücresinden fırladı; başı açık, ayağı çıplak, sırtında entari çöl yolunu tutturdu. Şeyh'inin torunları arkasından yetiştiler, çevirdiler, akşamına kadınlı erkekli bir ayin tertip ettiler; ayin mehtaba karşı damda gün ağarıncaya kadar sürdü.
      
              
              Türü
          Roman
              Sayfa Sayısı
              419
          Baskı Tarihi
              2010
          Yazılış Tarihi
              1935
          ISBN
              978-975-07-0776-6
          Baskı Sayısı
              7. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Orijinal Adı
              The Clown and His Daughter
          Sinekli Bakkal, Halide Edip Adıvar'ın ünlü romanıdır. İlk olarak İngilizce The Clown and His Daughter, (Soytarı ile Kızı) adıyla 1935 yılında Londra'da yayımlanmıştır. Türkçe olarak ilk defa 1935 yılında Haber gazetesinde tefrika edildi. Daha sonra 1936 yılında kitap olarak basılmıştır. 2006 itibariyle 37. basımı yapılmıştır. Birçok yabancı dile çevrilen roman, 1942'de CHP Roman Armağanı'nı kaz
      
    Neden Altını Çizdim?
              Acaba anlatılan tipe "halk filozofu" demek çok mu iyimser kaçmış? 
          Halk filozofu
Halk sınıfına mensup örnekleri Tevfik doğrudan doğruya açık ve realist bir ifadeyle yaşatıyordu. Zahiren muti, dalkavuk, büyüklerin yüzüne gülüyorlar, arkalarından alay ediyorlar, terzil ediyorlar; kalplerinde adalet hissinden doğma bir isyandan ziyade kıskançlıktan vücuda gelen bir gayz ve gizlet...Daha ziyade menfi sahalarda söyleyen, yaşayan Abdülhamid devrinin halkı. Karagöz'ün kendisi Tevfik'in elinde aslından daha sevimli ve manalı olmuştu. O da bütün öteki çaresiz halk gibi dalkavuk, onlar gibi geveze. Kulağında patlayan şamarı, tepesine inen yumruğu sırıtarak hazmediyor, fakat tavrı ile başka türlü harekete imkân olmadığını anlamak isteyen pratik bir halk filozofu olduğunu gösteriyordu.
      
              
              Türü
          Hatırat
              Sayfa Sayısı
              375
          Baskı Tarihi
              Kasım-1984
          Baskı Sayısı
              0. Baskı
          Orijinal Adı
              Hatırlıyorum
          İnsanımız
Kemal Tahir:
- Bizde, genel ve yaygın anlamıyla psikoloji yoktur, derdi. İnsanımızın büyük çoğunluğu olaylara psikolojik açıdan yaklaşmaz. Yahu yaklaşsa, sokakta deli görünce güler mi hiç! 
      
              
               
 
 
 
 
 
