Türü
          Araştırma
              Sayfa Sayısı
              228
          Baskı Tarihi
              şubat 2005
          ISBN
              975-7270-02-4
          Baskı Sayısı
              8. Baskı
          Basım Yeri
              istanbul
          Editörü
              ibrahim emir
          Mütercimi
              Erkıl Günur
          Bir topluluğun niteliği en kötülerince belirlenir
İnsanlarda; bir ırkı, bir ulusu veya ayrıcalığı olan bir grubu, onun en kötü üyelerine bakarak değerlendirme eğilimi vardır. Her ne kadar bunun haksızlığı, ortadaysa da, bu eğilimin haklı olan bir yönü de vardır. Çünkü bir topluluğun niteliği ve kaderi, birçok zaman onun en kötü elemanları tarafından belirlenir.
Türü
          Deneme
              Sayfa Sayısı
              192
          Baskı Tarihi
              Ocak 2013
          ISBN
              978-605-08-0273-3
          Baskı Sayısı
              2. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Editörü
              Sakine Korkmaz
          Neden Altını Çizdim?
              Bilerek kötülük yapılabilir mi sorusuna Yunan ve Hristiyan medeniyetlerinin verdiği cevaplar taban tabana zıt!
          Bile bile kötülük yapmak
Hıristiyanlık ve Eski Yunan düşüncesi arasında paralellik olduğu söylense de, aslında bu iki düşüncenin birbiriyle fazla ilgili olmadığı görülecektir. Eski Yunan düşüncesi ile Hıristiyan düşüncesi arasında kötülük-günah konsepti bağlamında bir karşılaştırma yapıldığında, benzerliğin olmadığı açık bir biçimde anlaşılabilir. Eski Yunan'da başta Sokrates, Platon ve Aristoteles'te 'acrasia' (bilerek kötülük yapma) görüşü reddedilir. Çünkü Sokrates'e göre, bilgi ile yapıp etme arasında birebir ve zorunlu bir ilişki bulunur. Bu yapıp etmeler, ahlak alanıyla ilgilidir; çünkü ahlak, kendini yapıp etmede belli eder. Söz, insan ahlakının bir ölçüsü değildir; önemli olan, insanın yaptığıdır. Bilgi ile yapıp etme arasındaki ilişkinin zorunlu oluşu da şöyle açıklanabilir: Bir insan, herhangi bir davranışın kötülük yapmak anlamına geldiğini biliyorsa, onu yapmaz. Yani 'acrasia', bilerek kötülük yapma, Eski Yunan düşüncesi için geçerli değildir. Yunan düşüncesinde episteme etikayı belirler.
Eski Yunan ile Hıristiyan düşüncesi arasında kötülük-günah benzerliğinden söz etmek mümkün değildir. Çünkü Hıristiyan doktrininin temeli, aslî günah, yani insanın içinde bir kötülükle doğmasıdır. Kötülük, insan tarafından içselleştirilmiş durumdadır. Varlığına bulaşan kötülük, insanı bile bile kötülük yapmaya iter. Bir başka deyişle, bir tarafta kötülüğün bilerek yapıldığı; öte yanda ise, bunun imkânsız olduğu düşüncesi bulunmaktadır.
      
              
              Türü
          Akademik
              Sayfa Sayısı
              0
          ISBN
              975-8470-03-5
          Baskı Sayısı
              0. Baskı
          Mütercimi
              kenan demirayak
          Orijinal Adı
              Zâdu'l-me'âd
          Kötüye değil, kötülüğe..
Kötülere değil, kötülüğe kin besleyiniz. Çünkü kötüye kin beslerseniz eğer, onun gibi kötülerden olursunuz. Kötülüğe kin beslediğinizde ise, öldürürsünüz kötülüğü ve iyiliğe yol bulursunuz.
      
              
              Türü
          Roman
              Sayfa Sayısı
              340
          Baskı Tarihi
              ocak 2004
          Yazılış Tarihi
              1956
          ISBN
              975-418-231-0
          Baskı Sayısı
              8. Baskı
          Basım Yeri
              istanbul
          Orijinal Adı
              Esir Şehrin İnsanları
          Kemal TAHİR Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul'daki sivil aydınların yaşayışını ele aldığı bir romandır.
      
     
 
