Gazeteler ve Milli Şuuru Oluşturan Kitlesel Ayin
Gazete kitaba oranla daha popüler, ama aynı zamanda daha az dayanıklı bir iletişim aracıdır. Kitap, “çağımızın dayanıklı tüketim mallarının habercisi” olduğu gibi, gazete de “modern dayanıklı tüketim mallarına içkin olan işi bitme, modası geçme eğilimi”nin habercisidir. Gazete, kısa sürede işi bittiği ve modası geçtiği için “olağanüstü bir kitlesel âyini mümkün kılar”.
Herhangi bir ulusal dilde basılan kitap ve gazetelerin piyasası içerde o ulusa ait özel mekânı, dışarıda ise o ulusun etki alanını gösterir. Gazete, gündelik dilde, düzenli ve kısa periyotlarla yayınlandığı için, dil temelli bir topluluğa ait olma bilincinin kazanılmasında kitaba oranla daha etkilidir; yazı dili ile konuşma dilini kaynaştırmada da kitaba oranla daha başarılı olmuştur. Bu nedenle, ulusal dillerin oluşumunda ve bu dilin kitleler tarafından benimsenmesinde, ayrı bir öneme sahiptir. Bir gazetenin belli bir coğrafyada eş zamanlı olarak okunmasını/tüketilmesini, üyelerinin birbirlerini anlamadığı, hayalî bir topluluğun olağanüstü bir kitlesel âyini olarak değerlendirmek mümkündür. Daha ondokuzuncu yüzyılın başlarında Hegel, her sabah yinelenen bu âyinleri, modern insanların sabah duaları olarak değerlendirmiştir.
İslamiyette tesettür meselesi!
Melal yeni partinin ilçe idare heyeti azasından olmuştu, nutuklar ve konferanslar veriyordu. Mebus listesinde yer alması ihtimali kuvvetliydi. Eh, okumuş yazmış bir kadındı da ... yaşı müsait olduğu gibi malumatfuruşluğu 1 ile de dikkati çekiyordu.
O akşam parti ilçe binasında "İslam demokrasisinde kadının mevkii" üzerine bir konferans mevzuu hazırlamıştı. Malumatın çoğunu Şeyh Baki'den topladığını, vukufuna hayran kaldığını söyledikten sonra Bersad'a dedi ki:
"Fakat Aşık'tan öğrendiğim birçok şey var ki fena tevil edilir korkusuyla konferansımdan çıkarmaya mecbur oldum. Mesela İslamiyette tesettür meselesi... Şeyh'in anlattığına göre kadının örtünmesi hakkındaki hükümler sonradan verilen ağır şekilleri haklı gösterecek mahiyette değildir. Kur'an sadece dışarıda kadınların örtülerini omuzlarından aşağı sarkıtmalarını emrediyormuş, hatta ziynet ve süslerinin bir kısmını gizlemelerine lüzum göstermiyormuş.
Evden çıkarken bir sokak elbisesi giymelerini tavsiye ediyormuş, o da tanınıp incinmemeleri içinmiş ... "
"Bunları karıştırma güzelim! Galiba seçimde halk dinine bağlıyı bile kafi bulmayacak, mutaassıp olanları tercih edecek."
"O yolu açan biz değiliz iktidardakiler başladı."
İslam dünyasındaki hukuk hareketleri modern hayata yetişememiştir
Kuduz Aşısı
Batı'ya dönüş: 1923 virajı
Osmanlı'nın Son Döneminde Elitizm İddiaları
1856'da İzmir-Aydın ve İzmir-Kasaba demiryollarının açılmasından itibaren Ege kasabalarında Avrupa mobilyaları, sigorta şirketleri, tiyatro kumpanyaları, modern tarım ve inşaat teknikleri görülür. Kişisel gözlemlerimize göre, 20.ci yüzyıl başında Bitlis'te, Yusufeli'nin köylerinde, Arapkir'in yazlıklarında ithal (Avrupa) yapı malzemesi kullanılmıştır. Özyüksel'in yayınladığı rakamlara göre, 1911 yılında İstanbul-Ankara ve Eskişehir-Kütahya hatlarında toplam 2.921.000 kişi biletli olarak trene binmiştir Bunların tümü, acaba elit tabaka mensupları mıdır?