Türü
          Hatırat
              Sayfa Sayısı
              393
          Baskı Tarihi
              Kasım 2007
          Yazılış Tarihi
              1992
          ISBN
              9944-125-03-2
          Baskı Sayısı
              3. Baskı
          Basım Yeri
              İzmir
          Editörü
              Şeref Yılmaz
          Yazan: AHMED ŞAHİN
Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228
Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor.
      
    Kâmil Mü'min Timsâli
Merhum dedem Hacı Veyis Efendi, vaktine çok dikkat eden, vakte çok kıymet veren bir zattı. Boş ânı yoktu. Okur, okutur, vaaz ederdi.
"Oğlum melekler kaydediyorlar; ağzımızdan çıkanı yazıyorlar." der; Mâ yeîfızu min kavmin âyetini bize çok çok tekrar ederdi.
"İnsanoğlunun ağzından çıkan sözü, Rakîb ve Atîd isimli iki melek kaydeder; hayırlı söz ise sağdaki, hayırsız faydasız söz ise soldaki yazar." derdi.
      
              
              Sayfa Sayısı
              339
          Baskı Tarihi
              1997
          Yazılış Tarihi
              1974
          ISBN
              975-470-281-0
          Baskı Sayısı
              8. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Editörü
              Mahmut Ali Meriç
          Türkiye'de son zamanda yetişmiş en önemli aydınlardan, büyük filozof Cemil Meriç'in belki de en önemli eseridir. Binlerce sayfanın bilgisini küçük bir kitaba sığdırabilecek kadar usta yazarın ilmek ilmek örgülediği eşsiz bir dantela... Avrupayı, Osmanlıyı, Hind'i ,Çin'i motiflediği bir kanaviçe resmi.. "Bu ülke" de Tagore'dan Kemal Tahir'e..Oradan Said Nursi'ye.. ve oradan da İbn Haldun'a kadar onlarca ismi bulabilirsiniz. (http://www.itusozluk.com/goster.php/bu+%FClke)
      
    Neden Altını Çizdim?
              Öğrenci ve öğretmen kelimelerinin "uydurulma" yöntemi neden farklıdır? Aynı kurallarla fiilden isim yapacaksak öğrenci değil de "öğrenmen" dememiz gerekmez miydi? Ya da öğretmen yerine "öğretçi"?
          Hoca öğretmez, yetiştirir, aydınlatır, yaratır.
İrfanı hisarla kuşatmış Doğu, mâbede bezirgân sokmamış. Yıllarca davar gütmüş, odun taşımış çömez... Meşaleyi çetin imtihanlardan sonra tutuşturmuşlar eline. "Emanetleri ehline tevdi ediniz." demiş din. 
Mürit: ceset. Can: mürşidin nefesi. Hint'te hocaların soyadı taşınırmış. Karabetlerin en mukaddesi, şakirtle üstad arasındaki bağ. 
Asırlar geçti, birer birer söndü meşaleler. İrfan asâletini kaybetti. Hafızaya çakıl taşı gibi saplanan bilgi kırıntılarına yeni bir ad bulduk: kültür. Genç kuşaklar, Batı’nın bit pazarlarından ithal edilmiş bu hazır elbiselere küçümseyerek bakıyor. Hoca öğretmen oldu, talebe öğrenci. öğretmen ne demek? Ne soğuk, ne haysiyetsiz, ne çirkin kelime. Hoca öğretmez, yetiştirir, aydınlatır, yaratır. öğrenci ne demek? Talebe isteyendir; isteyen, arayan, susayan. 
      
              
              Sayfa Sayısı
              339
          Baskı Tarihi
              1997
          Yazılış Tarihi
              1974
          ISBN
              975-470-281-0
          Baskı Sayısı
              8. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Editörü
              Mahmut Ali Meriç
          Türkiye'de son zamanda yetişmiş en önemli aydınlardan, büyük filozof Cemil Meriç'in belki de en önemli eseridir. Binlerce sayfanın bilgisini küçük bir kitaba sığdırabilecek kadar usta yazarın ilmek ilmek örgülediği eşsiz bir dantela... Avrupayı, Osmanlıyı, Hind'i ,Çin'i motiflediği bir kanaviçe resmi.. "Bu ülke" de Tagore'dan Kemal Tahir'e..Oradan Said Nursi'ye.. ve oradan da İbn Haldun'a kadar onlarca ismi bulabilirsiniz. (http://www.itusozluk.com/goster.php/bu+%FClke)
      
    Neden Altını Çizdim?
              Bu satırlar Cemil Meriç'in en bilinen satırlarından. Bu sitede eksik olmasın istedim.
          Sen Bir Az-Gelişmişsin
Kıt’aları ipek bir kumas gibi keser biçerdik. Kelleler damlardı kılıcımızdan. Bir biz vardık cihanda, bir de küffar... 
Zafer sabahlarını kovalayan bozgun akşamları. İhtiyar dev, mazideki ihtişamından utanır oldu. Sonra utanç, unutkanlığa bıraktı yerini, "Ben Avrupalıyım" demeğe başladı, "Asya bir cüzzamlılar diyarıdır." 
Avrupalı dostları, acıyarak baktılar ihtiyara, ve kulağına: "Hayır delikanlı", diye fısıldadılar, "sen bir az–gelişmişsin." 
Ve Hıristiyan Batı’nın göğsümüze iliştirdiği bu idam yaftasını, bir "nişân-i zîşân" gibi gururla benimsedi aydınlarımız. 
      
              
              Türü
          Araştırma
              Sayfa Sayısı
              614
          Baskı Tarihi
              Nisan 2004
          ISBN
              975-293-203-7
          Baskı Sayısı
              5. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Soner Yalçın'ın 2004'te yayımlanan romanıdır. 1875 yılında başlıyor hikâye ile bir ailenin köklerini araştırıyor, bunu yaparken de Türkiye’nin geçmişindeki gizleri ortaya çıkarıyor ister istemez. Çünkü bu ailenin de gizleri var.
      
    İngiliz efendiler...
Osmanlı, pazarını ardına kadar İngilizlere açmaya mecbur kalmıştı.
İngiltere, gerek ucuz hammadde kaynaklarına ulaşmak, gerekse ürünlerini Osmanlı'nın her köşesindeki alıcıya ulaştırmak için, işe öncelikle demiryolları ve liman yapımından başladı. Biliyordu ki, altyapısı olmayan Osmanlı'nın, dünya ekonomisine entegrasyonu zordu!
Demiryolları ve limanların arkasından, bankalar, maden işletmeciliği,su, gaz ve elektrik şirketleri vb. geldi.
Bu durumun Osmanlı ekonomisine yansıması uzun sürmedi.
1814 yılında bir İngiliz sterlini 23 Osmanlı kuruşuna eşit değerdeyken,1839'da bir sterlin 104 kuruş ediyordu!
Osmanlı'nın bütçe açıklan büyümeye başlamıştı.
      
              
              İstanbul Kriterleri
Türü
          Deneme
              Sayfa Sayısı
              104
          Baskı Tarihi
              2003
          ISBN
              975-8456-65-2
          Baskı Sayısı
              1. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Ey Kudüs
Ey Kudüs,ey yolların ışığı
Ey parmaklarını yakan güzel çocuk
Ey Peygamber'in geçtiği gölgeli ova
Ey kentlerin incisi,gözlerinde hüzün var
Ezanlarında hüzün var
Ey Kudüs,ey sevdaya bürünen güzel
Kim çalacak çanlarını Kıyamet Kilisesi'nin
Pazar sabahları
Kim getirecek çocuklara oyuncakları
Noel gece yarıları
Ey Kudüs,ey hüzünler şehri
Ey gözlerinden kocaman yaşlar akan
Kim durduracak düşmanları
Üzerine çullanan,ey dinlerin inci gerdanlığı
Kim siler duvardaki kanları
İncil'i kim kurtarır
Kim kurtarır Kur'an'ı
Kim kurtarır İsa'yı,İsa'yı öldürenlerden
İnsanı kim kurtarır
Ey Kudüs,ey şehrim
Ey Kudüs ey sevgilim
Yarın,yarın çiçek açacak limon ağaçları
Sevinecek yeşil sümbüller ve zeytinler
Gözler gülecek
Geri dönecek güvercinler
Tertemiz masmavi göklere
Ve geri dönecek çocuklar oyunlarına
Buluşacak babalarla oğullar
Senin çiçekli tepelerinde
Ey zeytin ülkesi,ey selam ülkesi
Nizar Kabbani-İşgal Altında
      
              
              Öğle Uykusu
Türü
          Deneme
              Sayfa Sayısı
              177
          Baskı Tarihi
              2002
          ISBN
              975-8456-22-9
          Baskı Sayısı
              2. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Efkarlı dervişin anlattıklarından müteşekkil.
      
    Yasaklar
Yasaklara karşı çıkmak, zalimlere küfretmek, birilerini günah keçisi ilan etmek dışında söyleyeceğiniz bir şey yok mu? Başörtüsü yasağından, kapatılan Kur'an kurslarından ve İmam Hatip liselerinden ve Batıdaki özgürlüklerden bahsetmeden konuşamıyor İslamcılar. Solcuların Faşistlerden, Sivas olaylarından ve irtica tehlikesinden bahsetmeden konuşamadıkları gibi. Ne oldu sizin evrensel dünya görüşlerinize? Bize biraz insandan, kadından, erkekten, çocuktan, tarihten, Tanrı'dan, aşkın hallerinden ve ölümden bahsetsenizde dinlesek? Fotokopi ile çoğaltılan cümleleri bir kenara bırakıp biraz konuşsanız da böylece dünya görüşlerinizin farklılığını görsek, daha iyi olmaz mı? Başkalarının haksızlığından bahsetmek sizi haklı yapmıyor, başkalarının kirli çamaşırlarını ortaya dökmenin sizi temiz yapmadığı gibi. 
      
              
              Öğle Uykusu
Türü
          Deneme
              Sayfa Sayısı
              177
          Baskı Tarihi
              2002
          ISBN
              975-8456-22-9
          Baskı Sayısı
              2. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Efkarlı dervişin anlattıklarından müteşekkil.
      
    Uzaklar
Türk kelimesi taşıyan televizyon kanalı, gerçekten iddia ettiği gibi Türk mü yoksa Atlantalı mı ? Hatırlarsanız bu televizyon kanalı hava durumu haberlerinde Mekke'yi "Uzaklar" başlığı altında veriyordu.Ve ben de başka bir uazımda sormadan edememiştim: "Manevi olarak Mekke size uzak olabilir, ama Mekke Türkiye'nin hemen aşağısında, çok yakınındadır.Şayet elinize bir harita alır ve "objektif ol"ursanız bunu siz de görebilirsiniz. Yoksa Siyenen Türk Mekke'ye Amerika'dan mı bakıyor, öyleyse biye Türk kelimesini kullanıyor ?
      
              
              Öğle Uykusu
Türü
          Deneme
              Sayfa Sayısı
              177
          Baskı Tarihi
              2002
          ISBN
              975-8456-22-9
          Baskı Sayısı
              2. Baskı
          Basım Yeri
              İstanbul
          Efkarlı dervişin anlattıklarından müteşekkil.
      
    Peygamberlerin sözleri ve sevgililerimizin gözleri
Geri kalmak ve ilerde olmak, aynı yolda olanlar için söylenebilir. İslam'ın insanları refaha kavuşturmak, hayatın her alanında teknolojik araçları çoğaltmak, kadın ve erkekleri eşit bireyler yapmak gibi hedefleri hiç olmadı ki, İslam dünyasının bu dünyevi hedeflerden geri kaldığından bahsedelim. Bu, modernistlerin uydurduğu eski bir yalan !
      
              
              Türü
          Deneme
              Sayfa Sayısı
              133
          ISBN
              9758950010
          Baskı Sayısı
              0. Baskı
          Okuyucu!Sen burada, bugün artık kaybettiğimiz değerlerimizle ilgili (nezaket, hayâ, tevekkül, merhamet, sabır, tefekkür, sadakat, dua, kanaat, gözyaşı vs.) kırk öğüt bulacak ve bunları şiirsel ilhamlarla okuyacaksın. Belki yazının içindeki öğüdü alacak, kıssadan hisse damıtacak, belki de unutuvereceksin. Ama ben sevgili okuyucu, bu yazıları, Efendim, "Her kim benim hadislerimden kırk tanesini belleyip başkalarına da öğretirse, kıyamet gününde Allah onu bilginler ve fakihler arasında diriltsin!"buyurduğu için yazdım. İsterim ki, sen de öyle okuyasın ve zihninde birkaç gün gezdiresin.
      
    Hediye..
Ve hediye, gündüz herkes gibi çağırıp, gece adını bir iyelik ekiyle kulağına fısıldamaktır sevilenin.
      
              
              Türü
          Deneme
              Sayfa Sayısı
              133
          ISBN
              9758950010
          Baskı Sayısı
              0. Baskı
          Okuyucu!Sen burada, bugün artık kaybettiğimiz değerlerimizle ilgili (nezaket, hayâ, tevekkül, merhamet, sabır, tefekkür, sadakat, dua, kanaat, gözyaşı vs.) kırk öğüt bulacak ve bunları şiirsel ilhamlarla okuyacaksın. Belki yazının içindeki öğüdü alacak, kıssadan hisse damıtacak, belki de unutuvereceksin. Ama ben sevgili okuyucu, bu yazıları, Efendim, "Her kim benim hadislerimden kırk tanesini belleyip başkalarına da öğretirse, kıyamet gününde Allah onu bilginler ve fakihler arasında diriltsin!"buyurduğu için yazdım. İsterim ki, sen de öyle okuyasın ve zihninde birkaç gün gezdiresin.
      
    Elma!..
Sen ölmekten değil, yaşayamamaktan kork dostum ve Azrail elma derse çık git bu hayattan, ardına hiç bakmadan.