Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
318
Baskı Tarihi
2016
Yazılış Tarihi
1959
ISBN
978-605-807-0059
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Hil Yayınları
Editörü
Güneş Öztürk
Mütercimi
Ömer Küçük
Orijinal Adı
The Sociological Imagination
"Sosyalbilimsel problemler, uygun bir şekilde formüle edildiklerinde hem kişisel sıkıntılara hem toplumsal sorunlara, hem biyografiye hem tarihe ve bunların karmaşık ilişkilerinin kesişim bölgesine yer vermelidir. Bireyin yaşamı ve toplumların inşası bu kesişim bölgesi dahilinde meydana gelir; ve sosyolojik tahayyül gücü, zamanımızda insan yaşamının niteliğinde bir fark yaratma fırsatını bu kesişim bölgesi dahilinde yakalar." (Tanıtım Bülteninden)

Akılcılık, Bürokrasi ve Özgürlük

Aklın insani ilişkilerdeki rolü ve aklın temeli olarak özgür birey fikri, yirminci yüzyıl sosyal bilimcilerinin Aydınlanma filozoflarından miras aldığı en önemli temalardır. Eğer bu temalar sıkıntıları belirlemede ve sorunları saptamada yararanacağımız temel değerler olarak kalacaksa, o halde akıl ve özgürlük idealleri artık eski düşünür ve araştırmacılar için olduğundan daha kesin ve çözümlenebilir problemler olarak yeniden formüle edilmelidir. Çünkü zamanımızda bu iki değer, yani akıl ve özgürlük, aşikar ancak güç algılanır bir tehditle karşı karşıyadır. Arka plandaki yönelimler iyi bilinmektedir. Büyük ve rasyonel örgütlenmeler -yani bürokrasiler- gerçekten de yükselişe geçmiştir, fakat bağımsız bireysel akılda genel olarak böyle bir gelişme meydana gelmemiştir. Gündelik yaşamlarının kısıtlı muhitlerinde kapana kısılmış sıradan insanlar, kendi muhitlerinin bağımlı birer parçası olduğu -rasyonel ve irrasyonel- büyük yapılar hakkında akıl yü­rütemez genellikle. Dolayısıya çoğu kere, görünüşte rasyonel olan ama hangi amaçlara hizmet ettiğini bilmedikleri birtakım eylemler gerçekleştirirler; en üst konumlarda olanların bile -Tolstoy'un generaleri gibi- yalnızca bu amaçları biliyormuş gibi yaptığı yönünde gittikçe artan bir kuşku ortaya çıkmıştır. Bu tür örgütlenmelerin artan bir işbölümüyle birlikte yükselişi, içlerinde akıl yürütmenin zor ya da olanaksız hale geldiği daha fazla yaşam, iş ve boş zaman alanını ortaya çıkarır. Sözgelimi bir asker, her bir eylemin bütün içerisindek yerini bilmeksizin ya da eylemin nihai amacı hakkında hiçbir fikre sahip olmaksızın, işlevsel olarak rasyonel bir eylemler dizisinin tamamını doğru bir biçimde yerine getirmektedir. Teknik yönden üst düzey bir zekaya sahip olan insanlar bile, fırlatılmış ilk atom bombasıyla sonuçlanacağını bilmeksizin kendilerine tahsis edilen görevi etkin bir biçimde yerine getirmektedir.

Amerikan Güzeli (1999)

American Beauty
Lester Burnham (Kevin Spacey) bir magazin dergisinde çalışmaktadır. Kentin lüks banliyölerinden birinde karısı ve kızıyla yaşayan Lester orta yaş bunalımının eşiğine kadar gelmiştir. Emlakçılık yapan karısı Carolyn (Annette Bening) ona karşı ilgisiz ve soğuk davranır. Lise öğrencisi olan kızı Jane de (Thora Birch) onu küçük görmekte, saygısız davranışlarını günden güne arttırmaktadır. Bütün bunların üstüne bir de gazetedeki patronunun onu gerizekalı yerine koymasıyla kabusu daha da artar.

Bence sıradan olmaktan daha kötü bir şey yoktur.

Bence sıradan olmaktan daha kötü bir şey yoktur.

Amerikan Güzeli (1999)

C. Wright Mills

Charles Wright Mills ABD'de Texas'da doğdu. Babası sigorta komisyonculuğu yapıyordu. Annesi ise ev hanımıydı.Mills Texas ve Wisconsin Üniversitesinde eğitim ğördü. Daha sonra Maryland ve Columbia Üniversitesinde ders verdi. Reformist ve karşılaştırmalı (mukayeseli) - tarihsel bir bakış açısına sahip, Amerikalı muhalif sosyologtur. Çatışmacı bakışla, toplumsal düzen bağlantısını başarıyla kurabilmiştir. Oy kullanmamıştır.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
318
Baskı Tarihi
2016
Yazılış Tarihi
1959
ISBN
978-605-807-0059
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Hil Yayınları
Editörü
Güneş Öztürk
Mütercimi
Ömer Küçük
Orijinal Adı
The Sociological Imagination
"Sosyalbilimsel problemler, uygun bir şekilde formüle edildiklerinde hem kişisel sıkıntılara hem toplumsal sorunlara, hem biyografiye hem tarihe ve bunların karmaşık ilişkilerinin kesişim bölgesine yer vermelidir. Bireyin yaşamı ve toplumların inşası bu kesişim bölgesi dahilinde meydana gelir; ve sosyolojik tahayyül gücü, zamanımızda insan yaşamının niteliğinde bir fark yaratma fırsatını bu kesişim bölgesi dahilinde yakalar." (Tanıtım Bülteninden)
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
318
Baskı Tarihi
2016
Yazılış Tarihi
1959
ISBN
978-605-807-0059
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Hil Yayınları
Editörü
Güneş Öztürk
Mütercimi
Ömer Küçük
Orijinal Adı
The Sociological Imagination
"Sosyalbilimsel problemler, uygun bir şekilde formüle edildiklerinde hem kişisel sıkıntılara hem toplumsal sorunlara, hem biyografiye hem tarihe ve bunların karmaşık ilişkilerinin kesişim bölgesine yer vermelidir. Bireyin yaşamı ve toplumların inşası bu kesişim bölgesi dahilinde meydana gelir; ve sosyolojik tahayyül gücü, zamanımızda insan yaşamının niteliğinde bir fark yaratma fırsatını bu kesişim bölgesi dahilinde yakalar." (Tanıtım Bülteninden)

Rasyonalite ve Özgürlük

Bilimin teknoloji kılığında geri dönmüş bir Mesih olmadığı ortaya çıkmıştır. Bir toplumda bilimsel tekniklere ve rasyonelliğe merkezi bir yer verilmesinin, insanların mitten, sahtekarlıktan ve batıl inançlardan arınmış olarak akla uygun bir şekilde yaşayacakları anlamına gelmediği anlaşılmıştır. Yaygın eğitim, bilinçli ve bağımsız bir anlama yeteneğiyle değil, teknolojik hamakat ve milliyetçi dar kafalılıkla da sonuçlanabilir. Tarihsel kültürün kitlesel yayılımı, kültürel duyarlılığın düzeyini yükseltmekten ziyade bayağılaştırabilir ve yaratıcı yenilikçilik olanağıyla sert bir mücadeleye girişebilir. Üst düzey bir bürokratik rasyonellik ve teknoloji, üst düzey bir bireysel ya da toplumsal anlama ve akıl yürütme yeteneği anlamına gelmeyebilir. İlkinden ikincisini çıkarsayamazsınız. Çünkü toplumsal, teknolojik ya da bürokratik rasyonellik, bireysel irade ve akıl yürütme kapasitesinin genel bir özeti değildir. Tam da bu irade ve kapasiteye sahip olma olasılığı, aslında görünüşe göre çoğu kez bu rasyonellik tarafından azaltılmaktadır. Rasyonel olarak örgütlenmiş toplumsal düzenlemeler, zorunlu olarak bireysel ya da toplumsal özgürlük artışının vesileleri değildir. Aslında bunlar genellikle zorbalık ve güdümleme araçlarıdır; tam da akıl yürütme olanağına, özgür bir insan olarak eylemde bulunma kapasitesine el koyma araçlarıdır.

Bıçaklar Çekildi - Knives Out (2019)
Yıl
Yönetmen

Bıçaklar Çekildi, ünlü bir yazarın ölümünün ardındaki sırrı ortaya çıkarmaya çalışan bir dedektifin hikayesini konu ediyor. Ünlü bir suç romanı yazarı olan Harlan Thrombey, 85. yaş gününde evinde ölü bulunur. Meraklı bir araştırmacı dedektif olan Benoit Blanc, gizli bir şekilde cinayet araştırmasında yer almaya başlar. Harlan Thrombey'nin ailesine soruşturma için başvurulur, ancak aile tam anlamıyla hiçbir işe yaramazdır. Blanc, tüm bu yüzeyde görünenlerin altını kazımak ve tüm yalanları ortaya çıkararak Thrombey'nin ölümünün ardındaki gerçeği bulmak için zorlu bir mücadeleye girişir. Dedektif, araştırmasını ilerlettikçe, saklı kalan birçok gerçek ortaya çıkar.

Kaynak: http://www.beyazperde.com/filmler/film-267546/

Karmaşa ve grilik

Karmaşa ve grilik gerçekliğe değil, gerçeğe bir kez sahip olduktan sonra onunla ne yaptığınıza dayanır.

Bıçaklar Çekildi - Knives Out (2019)
Manhunt Unabomber

Netflix’te yayınlanan Discovery Channel dizisi Manhunt Unabomber, Andrew Sodroski tarafından Discovery Channel için çekilen 2017 ABD yapımı suç, drama, polisiye tarzında TV dizisidir. Dizinin baş rollerinde Sam Worthington ve Paul Bettany, Jeremy Bobb, Keisha Castle-Hughes, Lynn Collins, Brían F. O’byrne, Elizabeth Reaser, Ben Weber ve Chris Noth gibi oyuncular yer almaktadır.

Manhunt: Unabomber

...Teknolojinin bizi özgürleştirmesi gerekiyordu ama öyle değil. Araba gibi. Arabalar icat edildi ve istediğimiz yere gidebilir hale geldik. Ama sonra araba sahibi olmak neredeyse zorunlu hale geldi. Daha fazla sınırlandık ve kısıtlandık. Yani bütün şehirler arabalar üzerine kuruldu. Arabaya binmeden yiyecek alamayacak hale gelene kadar. Zorunlu oldular. Önce kontrol bizdeydi. Şimdi kendi teknolojimizin kölesi olduk. Kafesteki farelere dönüşüyoruz. Peşinden koştuğumuz peynirin şaşkınlığıyla dikkatimiz dağılmış. Statü, daha iyi ev, daha iyi araba, daha iyi televizyon.

Manhunt Unabomber
Viva Zapata (1952)

Viva Zapata 1952 ABD yapımı biyografik dramatik western filmdir. Filmin adı İspanyolcada Yaşasın Zapata anlamına gelmektedir. Film Türkiye'de ilk kez Aralık 1953'te sinemalarda[1], son olarak da 4-19 Nisan 2009 tarihleri arasında yapılan 28. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde gösterilmiştir [2].

Senaryosunu Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödüllü Amerikalı yazar John Steinbeck'in, Edgecumb Pinchon'ın 1941 yılında yayımladığı Zapata the Unconquerable (Yenilmez Zapata) adlı biyografik kitabına[3] dayandırarak yazdığı (bu durum jenerikte belirtilmemiştir) filmi Elia Kazan yönetmiş başlıca rollerinde Marlon BrandoJean Peters ve Anthony Quinn oynamışlardır. Yapımcılığını Darryl F. Zanuck'un üstlendiği filmin özgün müziğini Alex North bestelemiş, siyah beyaz görüntülerini ise Joseph MacDonald çekmiştir.

Film 1910'dan 1917'ye kadar süren Meksika Devrimi'nin en önemli kişiliklerinden biri olan köylü lider Emiliano Zapata'nın, Meksika'nın gaddar diktatörü Porfirio Díaz'ın yozlaşmış ve baskıcı rejimine karşı başlattığı mücadelenin öyküsünü anlatmaktadır. Filmin tanıtım sloganı şöyledir: "Efsane olmuş bir haydut!... Meksika'nın beyaz atlı kaplanının kükreyen öyküsü"[4]

1953'te Anthony Quinn'in "en iyi yardımcı aktör" Oscar'ını kazandığı Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi töreninde film 4 dalda daha ödüle aday gösterilmişti. Bunlar "En iyi aktör" (Marlon Brando), "en iyi senaryo" (John Steinbeck), "en iyi müzik" (Alex North) ve "en iyi dekor" ödülleriydi. Marlon Brando'ya ayrıca Cannes Film Festivali ve BAFTA "en iyi aktör" ödülleri verildi.

 

Kaynak: https://tr.wikipedi0.org/wiki/Viva_Zapata_(film)

Zapata

"Bu toprak sizin! Evleriniz yaktıklarında yeniden yapın. Ekinlerinizi yaktıklaırnda yeniden yetiştirin. Çocuklarınızı öldürdüklerinde gene çocuk yapın." "Güçlü bir adamı zayıf bir halk meydana getirir.Güçlü bir halkın ise güçlü adama ihtiyacı olmaz." Emiliano Zapata

Viva Zapata (1952)

Alfred Adler

Alfred Adler (7 Şubat 1870 – 28 Mayıs 1937), bireysel psikoloji ekolünün kurucusu, Yahudi kökenli Avusturyalı psikiyatrist. Derinlik psikolojisinin üç büyük kurucusundan biridir. (diğerleri: Freud, Jung.) Alfred Adler, 7 Şubat 1870 yılında Rudolfsheim-Fünfhaus’da bir kasaba olan Mariahilfer Straße’de Yahudi bir ailenin 7 çocuğundan 2.’si olarak doğdu. Avusturya Penzing'de doğdu ve Viyana'da büyüdü. Viyana Üniversitesi Tıp Okulunda doktorluk eğitimi aldı ve 1895'te mezun oldu.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
191
Baskı Tarihi
2000
ISBN
975-468-016-7
Baskı Sayısı
7. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Say
Mütercimi
Kâmuran Şipal
Orijinal Adı
Lebens Kenntnis
Çağdaş psikolojinin en önemli isimlerinden biri olan Adler, kurucusu olduğu “bireysel psikoloji”nin temel ilkelerini açık seçik dile getirdiği bu kitabında yaşamın amacı, aşağılık kompleksi, üstünlük eğilimi, yaşam üslubu, sağduyu eksikliği gibi neredeyse adıyla özdeş kavramları irdeliyor; çocukların okul eğitimi, evlilik, özgürlük, toplumsal koşullardan kaynaklanan erkek ve kadın farklılığını somut örneklerle inceliyor. “Adler’in psikolojik sistemi, psikoloji tarihinde ilk defa, bugün ‘toplumbilim’ diye tanımladığımız yöne dönük bir sistem olarak ortaya çıkmıştır.”Gardner Murphy“Demokrasi, eş